Wednesday, September 2, 2015

2.0 MARKETING (MARKETING 2.0) / PAZARLAMA İKİSIFIR

2.0 MARKETING (MARKETING 2.0) / PAZARLAMA İKİSIFIR

Pazarlama 2.0, Web 2.0’dan esinlenerek türetilmiş bir kavram. Web 2.0 terimi ilk defa 2004 yılında O'Reilly Media tarafından ortaya atıldı. Konu hakkında yazılanlar ve bu başlık altında yapılan bir konferansın ardından, kavramın popülerliği her geçen gün arttı[1].
“Pazarlama 2.0, bireyin etrafında, yani müşterinin yeni gücü etrafında şekilleniyor. Hedeflenen ‘kitle’ artık bir kişi mertebesine düştü. Bu da parmaklarının ucunda sınırsız seçenek ve bilgi olan, üretim ve tasarım aşamalarına aktif katılan, ürünü istediği gibi adapte eden ve kişiselleştirebilen, ürün özelliklerini ve fiyatları karşılaştırabilen, fiyatı belirleyen, pazarlık yapan, bir tıklama ile rakip firmanın sitesine atlayabilen, uzman yorumlarına ve diğer müşterilerin tavsiyelerine ulaşabilen, diğer müşterilerle ilişki kurup ortak hareket eden bir “siber müşteri” olarak karşımıza çıkıyor.. Bireyin ilgi alanları, merakları, hobileri, tutkuları, tercihleri, öğrenme ve gelişim ihtiyaçları artık çok daha önemli.
“Pazarlama 2.0, firmaların blog, RSS, web videoları ve podcast gibi web 2.0 teknolojileri kullanarak marka toplulukları oluşturmalarını ve müşterilerle yakın ilişkiler kurmalarını ifade ediyor. Burada en önemli kavramlardan biri kullanıcılar arası etkileşim. Bu etkileşimi sağlayan yeni mekanizmalar arasında mesaj panoları, müşteri forumları, ürün yorum siteleri, bloglar, podcastler bulunuyor. MySpace, Flickr, Blogger, Second Life, ve Craigslist gibi platformlar bunun için fırsat sağlıyor. Pazarlama 2.0 devrimini yansıtan trendler arasında hiper-bağlanırlık, kullanıcıdan kullanıcıya reklam, marka 2.0 uygulamaları, yeni ekonomi markaları, zengin multimedya, Arama Motoru Pazarlaması, ortam reklamları (Adsense), Mobil Pazarlama, RSS, bloglar ve reklam oyunları yer alıyor. Pazarlama 2.0’da basın açıklamaları yerini bloglara ve Twitter mesajlarına, seminerler yerini web seminerlerine (webinar) ve podcast’lere, kurumsal içerik yerini kullanıcının ürettiği içeriğe, web siteleri yerini etkileşimli sanal topluluklara, kitlesel reklamlar yerini bireye özel çözümlere ve değer katan mesajlara bırakıyor. Ayrıca firmalar müşterilerin kolektif dehasından faydalanabilmek için onların ürün geliştirme ve inovasyon süreçlerine erken aşamalarda katılmalarına fırsat tanıyor”[2].
Pazarlama İkisıfır’ı anlamaya da yardımcı olan Web 2.0’ın temel prensipleri basitçe, Katılım, Deneyim, Etkileşim, Reaksiyon ve Kitlelerin Gücü olarak özetleniyor. Web, özünde katılımcı bir platformdur. Veri, bu platformun itici güçlerinden biridir. Web kullanıcılarının katılımını öngören yapılar, network etkisi yapar, yani ağa katılan her yeni kişi ağı üssel olarak daha güçlü kılar. Birbirinden bağımsız, açık kaynakla yürütülen projeler, inovasyon getirir. İçerik ve servislerin dağıtılması yeni iş modelleri oluşturur. Niş olan, popüler olandan daha fazla fırsat taşır (uzun kuyruk prensibi).
Web 2.0 hızla hayatın içine giriyor. Web 2.0 uygulamalarından biri olarak gösterilen youtube.com, 20 milyondan fazla üyeye sahip (2009). 2007’de başlayan Facebook akımı da bir 2.0 uygulaması. Twitter, Sosyomat, Zoho, Digg gibi uygulamalar da aynı kapsamda sayılıyor.
Bireylerin içeriğin sahibi olduğu, katılımcı olarak Web’i sahiplendiği, birbirleriyle sıkı bir iletişim ve etkileşim halinde oldukları, bilginin paylaştıkça çoğaldığı, markaların dile düşğünde çok kolay vezir veya bir anda rezil de olabildiği Web uygulamaları, Web 2.0 olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamdaki pazarlamaya da “Pazarlama 2.0” deniyor.
Bu yeni platformun bir iletişim mecrası olarak potansiyeli çok yüksek, çünkü doğal. Web sitelerinin dinamik olması yetmiyor, hedef kitlenin de bu dinamizm içerisinde başrolü oynaması gerekiyor. Hedef kitlede davranış değişikliğini hedefleyen pazarlama mesajlarını benimsetmek için, onun ait olduğu camiaya (community) yoğunlaşmak gerekiyor. Ama bunun için konvansiyonel pazarlama söylemleri yeterli ve samimî değil. Şu ana kadar anlatacağı her şeyi mümkün olduğunca fazla kişiye (reach) ve çok defa bağırarak (frekans) iletmeye alışş konvansiyonel medya planlama teknikleri, Web 2.0 etkisiyle çökme noktasına gelebiliyor. Mesajları doğrudan iletmek yerine bir câmia içerisinde yayılmasını sağlamak, kulaktan kulağa fısıldanması için uygun materyalleri sunmak, içerik üretmek, markaları içeriğin içine doğal olarak kondurabilmek, sırıtmadan faydayı hedef kitleye algılatabilmek Pazarlama 2.0 uygulamalarının özelliklerinden bazıları.
Web 1.0 ile Web 2.0 arasındaki ayrım, web tabanlı platformların iş modellerinin zaman içerisinde gösterdikleri değişime ve bu değişimin para kazandırma modelinde yol açtığı farka dayandı[3]. Sonuç olarak, keşfedilen veya bulunan, yeni bir sistem değil, var olan sistemlerin “segmente edilmesi”, birer tanım altında toparlanmasıydı.
Web 1.0 ve Web 2.0’a verilecek tipik örnekler Britannica Online ve Wikipedia arasındaki farklar ve benzerliklerle ilgilidir. İlki Web 1.0 konseptine dâhil bir sistem olarak tanımlanırken, Wikipedia bir Web 2.0 örneği oluyor. Karşıladığı ihtiyaç ve son kullanıcıya yararları çok benzer de olsa, Britannica Online’ın içi tam zamanlı bir içerik ekibi tarafından doldurulurken, Wikipedia kendi kullanıcıları ve okuyucuları tarafından hazırlanıp düzenlenen bir içeriğe sahip. Wikipedia tarafında platform sahibinin yaptığı en büyük işletme harcaması sunucu ve platformun bakım maliyeti iken, Britannica Online tarafında içerik hazırlanması ve bu içeriğin güncel tutulması, başlı başına bir maliyet kalemi olmaktadır.
Wikipedia’nın Web 2.0 tanımlaması altında yer almasını sağlayan başlıca özellik, kendi kendini destekleyebilen, katılım ile büyüyen ve büyüdükçe daha iyi hizmet kalitesine ulaşan bir platform olmasıdır.
Bu ayrımlar, altyapı sistemlerini ve terminolojiyi de etkiledi. İçerik yönetimi sistemi (CMS) yerine, içeriği kullanıcının yönettiği sistemler (Wikis), “Sayfa başı gösterim” yerine “Tıklama başına maliyet” ve “yayınlamak” yerine “katılmak” denir oldu.
“Web sitelerini “İnternet alışveriş merkezi” isimli sanal bir binada açılan “durağan mağazalar” olarak görenler, Web 10.0 önde bile olsa böyle düşünmeye devam edecekler. Ama mağazanıza gelen müşterilerin de mağazanızda değişiklik yaparak orayı kendi evleri gibi hissetmesini sağlamazsanız, işletmenizin eksik kalacağını bilmek bile Web 2.0’ı anlamaya yetiyor. Müşterilerinizden alacağınız bilgiler, onlara sağladığınız hizmet veya üründen daha pahalı olmasına rağmen, siz bunu Web 2.0 sayesinde rahatlıkla “bedavaya” alabiliyorsunuz. “İnternet’te sağlanan demokrasi” ifâdesi de bir başka açıdan Web 2.0’ı anlatmaya yardımcı oluyor.
“Peki, bunca hengâmenin sebebi ne? Yalnızca şu: Web’in tamamen interaktif hale gelmesi. Müşterinin, kullanıcının, ziyaretçinin, bilgi yığınından çıkmasını sağlaması ve kendi bilgisini de herhangi bir HTML kodu bilmeksizin bu havuza bırakabilmesi. Artık bu havuzda yüzen ördeklerin “yüzme eğitimi” almasına gerek yok. Herkes bir web enstrümanı açabilir. Web 2.0’ın sağladığı bu fırsat ile dünya çapında bir “katılımcı üretim” sistemi geliştiriliyor.”[4] Pazarlama İkisıfır alanındaki gelişmeleri izlemek için bakınız:[5]

No comments:

Post a Comment