2.0 MARKETING (MARKETING 2.0) / PAZARLAMA İKİSIFIR
Pazarlama 2.0, Web 2.0’dan esinlenerek türetilmiş bir kavram. Web 2.0 terimi ilk defa 2004 yılında O'Reilly Media
tarafından ortaya atıldı. Konu hakkında yazılanlar ve bu başlık altında
yapılan bir konferansın ardından, kavramın popülerliği her geçen gün
arttı[1].
“Pazarlama
2.0, bireyin etrafında, yani müşterinin yeni gücü etrafında şekilleniyor. Hedeflenen ‘kitle’ artık bir kişi mertebesine düştü. Bu da parmaklarının ucunda sınırsız seçenek ve bilgi olan, üretim
ve tasarım aşamalarına aktif
katılan, ürünü istediği gibi
adapte eden ve kişiselleştirebilen, ürün özelliklerini ve fiyatları karşılaştırabilen,
fiyatı belirleyen, pazarlık yapan, bir tıklama ile rakip firmanın sitesine
atlayabilen, uzman yorumlarına ve diğer müşterilerin
tavsiyelerine ulaşabilen, diğer müşterilerle
ilişki kurup ortak
hareket eden bir “siber müşteri” olarak karşımıza çıkıyor.. Bireyin ilgi alanları, merakları,
hobileri, tutkuları, tercihleri, öğrenme ve gelişim
ihtiyaçları artık çok daha önemli.
“Pazarlama
2.0, firmaların blog, RSS, web videoları ve podcast gibi web 2.0 teknolojileri
kullanarak marka toplulukları oluşturmalarını ve müşterilerle yakın ilişkiler kurmalarını ifade ediyor. Burada en önemli kavramlardan biri kullanıcılar
arası etkileşim. Bu
etkileşimi sağlayan yeni mekanizmalar arasında mesaj panoları, müşteri forumları, ürün yorum siteleri, bloglar, podcastler bulunuyor.
MySpace, Flickr, Blogger, Second Life, ve Craigslist gibi platformlar bunun
için fırsat sağlıyor. Pazarlama
2.0 devrimini yansıtan trendler arasında hiper-bağlanırlık, kullanıcıdan kullanıcıya reklam, marka 2.0 uygulamaları, yeni
ekonomi markaları, zengin multimedya, Arama Motoru Pazarlaması, ortam
reklamları (Adsense), Mobil Pazarlama, RSS, bloglar ve reklam oyunları yer
alıyor. Pazarlama 2.0’da basın açıklamaları yerini bloglara ve Twitter
mesajlarına, seminerler yerini web seminerlerine (webinar) ve podcast’lere,
kurumsal içerik yerini kullanıcının ürettiği içeriğe, web
siteleri yerini etkileşimli sanal topluluklara, kitlesel reklamlar yerini bireye özel
çözümlere ve değer katan
mesajlara bırakıyor. Ayrıca firmalar müşterilerin kolektif dehasından faydalanabilmek için onların ürün geliştirme ve inovasyon süreçlerine erken aşamalarda katılmalarına fırsat tanıyor”[2].
Pazarlama
İkisıfır’ı anlamaya
da yardımcı olan Web 2.0’ın temel prensipleri basitçe, Katılım, Deneyim, Etkileşim, Reaksiyon ve Kitlelerin Gücü olarak özetleniyor. Web, özünde
katılımcı bir platformdur. Veri, bu platformun itici güçlerinden biridir. Web
kullanıcılarının katılımını öngören yapılar, network etkisi yapar, yani ağa katılan her yeni kişi ağı üssel
olarak daha güçlü kılar. Birbirinden bağımsız, açık kaynakla yürütülen projeler, inovasyon getirir. İçerik ve servislerin dağıtılması yeni iş modelleri oluşturur. Niş olan,
popüler olandan daha fazla fırsat taşır (uzun kuyruk prensibi).
Web
2.0 hızla hayatın içine giriyor. Web 2.0 uygulamalarından biri olarak
gösterilen youtube.com, 20 milyondan fazla üyeye sahip (2009). 2007’de başlayan Facebook akımı da bir 2.0 uygulaması. Twitter, Sosyomat, Zoho,
Digg gibi uygulamalar da aynı kapsamda sayılıyor.
Bireylerin
içeriğin sahibi olduğu, katılımcı olarak Web’i sahiplendiği, birbirleriyle sıkı bir iletişim ve etkileşim halinde
oldukları, bilginin paylaştıkça çoğaldığı, markaların dile düştüğünde çok
kolay vezir veya bir anda rezil de olabildiği Web uygulamaları, Web 2.0 olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamdaki pazarlamaya da “Pazarlama 2.0” deniyor.
Bu
yeni platformun bir iletişim mecrası olarak potansiyeli çok yüksek, çünkü doğal. Web sitelerinin dinamik olması yetmiyor, hedef kitlenin de bu
dinamizm içerisinde başrolü oynaması gerekiyor. Hedef kitlede davranış değişikliğini
hedefleyen pazarlama mesajlarını benimsetmek için, onun ait olduğu camiaya (community) yoğunlaşmak
gerekiyor. Ama bunun için konvansiyonel pazarlama söylemleri yeterli ve samimî
değil. Şu ana kadar anlatacağı her şeyi mümkün
olduğunca fazla kişiye (reach) ve çok defa bağırarak (frekans) iletmeye alışmış
konvansiyonel medya planlama teknikleri, Web 2.0 etkisiyle çökme noktasına
gelebiliyor. Mesajları doğrudan iletmek yerine bir câmia içerisinde yayılmasını sağlamak, kulaktan kulağa fısıldanması için uygun materyalleri sunmak, içerik üretmek, markaları
içeriğin içine doğal olarak kondurabilmek, sırıtmadan faydayı hedef kitleye
algılatabilmek Pazarlama 2.0 uygulamalarının özelliklerinden bazıları.
Web
1.0 ile Web 2.0 arasındaki ayrım, web tabanlı platformların iş modellerinin zaman içerisinde gösterdikleri değişime ve bu
değişimin para kazandırma modelinde yol açtığı farka dayandı[3]. Sonuç olarak, keşfedilen veya bulunan, yeni bir sistem değil, var olan sistemlerin “segmente edilmesi”, birer tanım altında
toparlanmasıydı.
Web
1.0 ve Web 2.0’a verilecek tipik örnekler Britannica
Online ve Wikipedia arasındaki
farklar ve benzerliklerle ilgilidir. İlki Web 1.0 konseptine dâhil bir sistem olarak tanımlanırken, Wikipedia
bir Web 2.0 örneği oluyor.
Karşıladığı ihtiyaç ve son kullanıcıya yararları çok benzer de olsa, Britannica Online’ın içi tam zamanlı bir
içerik ekibi tarafından doldurulurken, Wikipedia
kendi kullanıcıları ve okuyucuları tarafından hazırlanıp düzenlenen bir içeriğe sahip. Wikipedia tarafında platform sahibinin yaptığı en büyük işletme harcaması
sunucu ve platformun bakım maliyeti iken, Britannica
Online tarafında içerik hazırlanması ve bu içeriğin güncel tutulması, başlı başına bir
maliyet kalemi olmaktadır.
Wikipedia’nın Web 2.0 tanımlaması altında yer almasını sağlayan başlıca
özellik, kendi kendini destekleyebilen, katılım ile büyüyen ve büyüdükçe daha
iyi hizmet kalitesine ulaşan bir platform olmasıdır.
Bu
ayrımlar, altyapı sistemlerini ve terminolojiyi de etkiledi. İçerik yönetimi sistemi (CMS) yerine, içeriği kullanıcının yönettiği sistemler (Wikis), “Sayfa başı gösterim” yerine “Tıklama başına maliyet” ve “yayınlamak” yerine “katılmak” denir oldu.
“Web
sitelerini “İnternet alışveriş merkezi”
isimli sanal bir binada açılan “durağan mağazalar”
olarak görenler, Web 10.0 önde bile olsa böyle düşünmeye devam edecekler. Ama mağazanıza gelen müşterilerin de mağazanızda değişiklik yaparak orayı kendi evleri gibi hissetmesini sağlamazsanız, işletmenizin
eksik kalacağını bilmek
bile Web 2.0’ı anlamaya yetiyor. Müşterilerinizden alacağınız bilgiler, onlara sağladığınız hizmet
veya üründen daha pahalı olmasına rağmen, siz bunu Web 2.0 sayesinde rahatlıkla “bedavaya” alabiliyorsunuz.
“İnternet’te sağlanan demokrasi” ifâdesi de bir başka açıdan Web 2.0’ı anlatmaya yardımcı oluyor.
“Peki,
bunca hengâmenin sebebi ne? Yalnızca şu: Web’in tamamen interaktif hale gelmesi. Müşterinin, kullanıcının, ziyaretçinin, bilgi yığınından çıkmasını sağlaması ve kendi bilgisini de herhangi bir HTML kodu bilmeksizin bu
havuza bırakabilmesi. Artık bu havuzda yüzen ördeklerin “yüzme eğitimi” almasına gerek yok. Herkes bir web enstrümanı açabilir. Web
2.0’ın sağladığı bu fırsat ile dünya çapında bir “katılımcı üretim” sistemi geliştiriliyor.”[4] Pazarlama İkisıfır alanındaki gelişmeleri izlemek için bakınız:[5]
[1] Serhat Akkılıç, http://www.ph.com.tr/smj/serhat-akkilic_eylul06.htm
[2] Fahri Karakaş, http://41fikir.blogspot.com/-2009/07/pazarlama-oyununun-yeni-kurallar-katma.html,
(E.11.08.09)
[3] Cem Çalıştıran, http://www.ph.com.tr/smj/cem-calistiran_eylul06.htm
[4] Murat Kaya, http://www.ph.com.tr/smj/murat-kaya_eylul06.htm
No comments:
Post a Comment